ذكر
قول النبي صلى
الله عليه
وسلم في علي
إن الله جل
ثناؤه لا
يخزيه أبدا
5- Resulullah
(s.a.v.)'in Ali Hakkmda "Allah Onu Hiç Zelil Etmez" Buyurması
أخبرنا محمد
بن المثنى قال
حدثنا يحيى بن
حماد قال
حدثنا الوضاح
وهو أبو عوانة
قال حدثنا
يحيى قال
حدثنا عمرو بن
ميمون قال إني
لجالس إلى بن
عباس إذ أتاه
تسعة رهط
فقالوا إما أن
تقوم معنا
وإما أن
تخلونا يا
هؤلاء وهو
يومئذ صحيح
قبل أن يعمى
قال أنا أقوم
معكم فتحدثوا
فلا أدري ما
قالوا فجاء
وهو ينفض ثوبه
وهو يقول أف
وتف يقعون في
رجل له عشر
وقعوا في رجل
قال رسول الله
صلى الله عليه
وسلم لأبعثن
رجلا يحب الله
ورسوله لا يخزيه
الله أبدا
فأشرف من
استشرف فقال
أين علي هو في
الرحا يطحن
وما كان أحدكم
ليطحن فدعاه وهو
أرمد ما يكاد
أن يبصر فنفث
في عينيه ثم
هز الراية
ثلاثا فدفعها
إليه فجاء
بصفية بنت حيي
وبعث أبا بكر
بسورة التوبة
وبعث عليا خلفه
فأخذها منه
فقال لا يذهب
بها إلا رجل
هو مني وأنا
منه ودعا رسول
الله صلى الله
عليه وسلم
الحسن
والحسين
وعليا وفاطمة
فمد عليهم ثوبا
فقال اللهم
هؤلاء أهل
بيتي فأذهب
عنهم الرجس
وطهرهم
تطهيرا وكان
أول من أسلم
من الناس بعد
خديجة ولبس
ثوب رسول الله
صلى الله عليه
وسلم ونام
فجعل
المشركون
يرمون كما
يرمون رسول
الله صلى الله
عليه وسلم وهم
يحسبون أنه نبي
الله صلى الله
عليه وسلم
فجاء أبو بكر
فقال يا نبي
الله فقال علي
إن نبي الله
صلى الله عليه
وسلم قد ذهب
نحو بئر ميمون
فاتبعه فدخل
معه الغار
وكان
المشركون
يرمون عليا حتى
أصبح وخرج
بالناس في
غزوة تبوك
فقال علي أخرج
معك فقال لا
فبكى فقال أما
ترضى أن تكون
مني بمنزلة
هارون من موسى
إلا أنك لست
بنبي ثم قال
أنت خليفتي
يعني في كل
مؤمن من بعدي قال
وسد أبواب
المسجد غير
باب علي فكان
يدخل المسجد
وهو جنب وهو
في طريقه ليس
له طريق غيره وقال
من كنت وليه
فعلي وليه قال
بن عباس وقد أخبرنا
الله في
القرآن أنه قد
رضي عن أصحاب
الشجرة فهل
حدثنا بعد أنه
سخط عليهم قال
وقال رسول
الله صلى الله
عليه وسلم
لعمر حين قال
ائذن لي
فلأضرب عنقه
يعني حاطبا
وقال ما يدريك
لعل الله قد
اطلع على أهل
بدر فقال
اعملوا ما
شئتم فقد غفرت
لكم
[-: 8355 :-] Amr b. Meymun anlatıyor:
ibn Abbas'ın yanında otururken yanına dokuz kişi gelip ona: "Ya bizimle
birlikte gel ya da yanındakiler bizi seninle baş başa bıraksın" dediler. O
zaman ibn Abbas henüz gözlerini kaybetmemişti. Onlara: "Ben sizinle
gelirim'' deyip kalktı ve konuştular. Ben ne konuştuklarını anlamadım.
Elbiselerini silkerek ve: "Öff" diyerek geldi ve şöyle devam etti:
''On
özelliği olan bir kişinin aleyhinde konuşuyorlar. Resulullah (sallallahu aleyhi
ve sellem) onun hakkında: "Allah'ı ve Resulü'nü seven ve Allah'ın
kendisini zelil etmeyeceği birisini göndereceğim" buyurunca sancağı alma
ümidiyle öne çıkanlar oldu, ama Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem):
"Ali nerede?" diye sordu. Bu sırada Ali değirmenle un öğütüyordu ve
oradakilerden hiç biri un öğütmüyordu. Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)
gözlerinden rahatsız olduğu için neredeyse hiç görmeyen Ali'yi çağırdı ve
gözlerine nefes verdikten sonra sancağı üç defa sallayarak ona verdi. Hz. Ali
ganimet olarak Safiyye binti Huyeyy'i getirmişti.
Hz. Peygamber
(sallallahu aleyhi ve sellem) Ebu Bekr'i Tevbe suresini (hacılara okuması) için
Mekke'ye gönderdiğinde ardından Ali'yi yolladı. Ali sureyi ondan aldı.
Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem):
"Bu sureyi ancak
benden olan, benim de kendisinden olduğum kişi götürebilir" buyurmuştu.
Resulullah (sallallahu
aleyhi ve sellem) Hasan, Hüseyin, Ali ve Fatıma'yı çağırıp üzerlerine bir
elbise açtı ve: "Bunlar benim ailem ve yakınlarımdır. Onlardan pisliği
gider ve en güzel şekilde temizle" buyurmuştur. Hatice'den sonra insanlar
içinde ilk iman eden kişi Ali'dir.
Ali, Resulullah
(sallallahu aleyhi ve sellem)'in elbisesini giyip (Resulullah (sallallahu
aleyhi ve sellem)'in yatağına) yattı. Müşrikler geldiğinde onu Resulullah
(sallallahu aleyhi ve sellem) zannederek vurmaya başladılar. Ebu Bekr gelip:
"Ey Allah'ın
Resulü!" deyince, Ali: "Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)
Meymun kuyusu tarafına gitti" dedi. Bunun üzerine Ebu Bekr peşinden gidip
Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) ile mağaraya girdi. Müşrikler sabaha
kadar Ali'ye vurmuşlardı.
Resulullah (sallallahu
aleyhi ve sellem) Tebuk gazvesine çıktığı zaman Ali: "Ben seninle
çıkmayacak mıyım?" diye sorunca, Allah'ın Resulü (sallallahu aleyhi ve
sellem): "Hayır" karşılığını verdi. Ali ağlayınca Resulullah
(sallallahu aleyhi ve sellem):
"Senin, benim
yanımdaki konumunun Musa'ya karşı Harun'un konumunda olmasını istemez misin? Şu
kadar var ki benden sonra peygamber gelmeyecektir" buyurdu.
Sonra Resulullah
(sallallahu aleyhi ve sellem) ona: "Sen benden sonra, her mü'min için
benim halifemsin" buyurdu.
Resulullah (sallallahu
aleyhi ve sellem), Ali'nin kapısı dışında, Mescid'in bütün kapılarını kapattı.
Ali cünüp olarak Mescid'den geçerdi; çünkü ondan başka yolu yoktu.
Resulullah (sallallahu
aleyhi ve sellem): "Ben kimin velisiysem, Ali de onun velisidir"
buyurmuştur.
ibn Abbas der ki: Allah,
Kur'an'da, ağacın altında biat edenlerden razı olduğunu bildirmiştir. Daha
sonra onlara öfkelendiğini söyleyen kimse var mı? Ömer, Hatib için, Resulullah
(sallallahu aleyhi ve sellem)'e: "Bana izin ver de boynunu vurayım"
deyince Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem): "Yüce Allah'ın, Bedir
ahalisine bakıp: ''Dilediğinizi yapınız, sizi affettim'' demediğini nereden
biliyorsun?" karşılığını vermişti.
8373, 8374, 8548'de
tekrar gelecek. - Tuhfe: 6316
Diğer tahric: Tirmizi
(3732); Ahmed, Müsned (3061).
ذكر
قول النبي صلى
الله عليه
وسلم لعلي إنه
مغفور له
6- Resulullah
(s.a.v.)'in Ali Hakkında "Allah Seni Bağışlamıştır" Buyurması
أخبرني
هارون بن عبد
الله قال
حدثنا محمد بن
عبد الله بن
الزبير
الأسدي قال
حدثنا علي بن
صالح عن أبي
إسحاق عن عمرو
بن مرة عن عبد
الله بن سلمة
عن علي قال
قال رسول الله
صلى الله عليه
وسلم ألا
أعلمك كلمات
إذا قلتهن غفر
لك مع أنه
مغفور لك لا
إله إلا هو
الحليم
الكريم لا إله
إلا هو العلي
العظيم سبحان
الله رب السماوات
السبع ورب
العرش الكريم
الحمد لله رب
العالمين
[-: 8356 :-] Hz Ali, Resulullah
(sallallahu aleyhi ve sellem)'in, kendisine: "Her ne kadar bağışlanmış
isen de, onunla dua ettiğinde bağışlanacağın bir duayı sana öğreteyim mi?
''Halim ve Kerim olandan başka ilah yoktur. Yüce ve Büyük olan Allah'tan başka
başka ilah yoktur. Büyük Arş'ın sahibi noksanlıklardan münezzehtir. Alemlerin
Rabbi Allah'a hamd olsun'' de" buyurduğunu bildirir.
Tuhfe: 10188
8629 da tekrar
gelecek.
ذكر
الاختلاف على
أبي إسحاق في
هذا الحديث
أخبرنا أحمد
بن عثمان بن
حكيم قال
حدثنا خالد وهو
بن مخلد قال
حدثنا علي وهو
بن صالح بن حي
أخو حسين بن
صالح عن أبي إسحاق
الهمداني عن
عمرو بن مرة
عن عبد الله
بن سلمة عن
علي أن النبي
صلى الله عليه
وسلم قال يا
علي ألا أعلمك
كلمات إذا أنت
قلتهن غفر الله
لك مع أنه
مغفور لك تقول
لا إله إلا
الله الحليم
الكريم لا إله
إلا هو العلي العظيم
سبحان الله رب
السماوات ورب
العرش العظيم
الحمد لله رب
العالمين
[-: 8357 :-] Hz. Ali,
Hz. Peygamber (sallallahu aleyhi ve sellem)'in, kendisine "Ey Alil Her ne
kadar bağışlanmış isen de, onunla dua ettiğinde bağışlanacağın bir duayı sana
öğreteyim mi? ''Halim ve Kerim olandan başka ilah yoktur. Aliy ve Azim olan
Allah'tan başka ilah yoktur. Büyük Arş'ın sahibi noksanlıklardan münezzehtir.
Alemlerin Rabbi Allah'a hamd olsun'' de" buyurduğunu bildirir.
7629
da tahrici geçmişti.
أخبرنا
صفوان بن عمرو
قال حدثنا
أحمد بن خالد
قال حدثنا
إسرائيل عن
أبي إسحاق عن
عمرو بن مرة
عن عبد الرحمن
بن أبي ليلى
عن علي قال
كلمات الفرج
لا إله إلا
الله العلي
العظيم لا إله
إلا الله
الحليم الكريم
سبحان الله رب
السماوات
السبع ورب
العرش العظيم
والحمد لله رب
العالمين
[-: 8358 :-] Hz Ali der ki: Kişiyi
rahatlatan kelimeler şunlardır: Aliy ve Azim olan Allah'tan başka ilah yoktur.
Halim ve Kerım olandan başka ilah yoktur. Büyük Arş'ın sahibi noksanlıklardan
münezzehtir. Alemlerin Rabbi olan Allah'a hamd olsun.
Tuhfe: 10217
7626 da tahrici
geçmişti.
أخبرنا أحمد
بن عثمان بن
حكيم قال
حدثنا أبو غسان
قال حدثنا
إسرائيل عن
أبي إسحاق عن
عبد الرحمن بن
أبي ليلى عن
علي عن النبي
صلى الله عليه
وسلم نحوه
يعني نحو حديث
خالد
[-: 8359 :-] Abdurrahman b. Ebi
Leyla, Hz. Ali'den Hz. Peygamber'in (sallallahu aleyhi ve sellem) (8357.)
hadisine benzer bir rivayette bulundu.
7630
da tahrici geçmişti.
أخبرني علي
بن محمد بن
علي قال حدثنا
خلف بن تميم
قال حدثنا
إسرائيل قال
حدثنا أبو
إسحاق عن عبد
الرحمن بن أبي
ليلى عن علي
قال قال النبي
صلى الله عليه
وسلم ألا
أعلمك كلمات
إذا قلتهن غفر
لك على أنه
مغفور لك لا
إله إلا الله
العلي العظيم
لا إله إلا
الله الحليم
الكريم سبحان
الله رب العرش
العظيم الحمد
لله رب
العالمين
[-: 8360 :-] Hz. Ali'nin bildirdiğine
göre Allah'ın Resulü (sallallahu aleyhi ve sellem):
"Her ne kadar
bağışlanmış isen de, onunla dua ettiğinde bağışlanacağın bir duayı sana
öğreteyim mi? ''Aliy ve Azim olan Allah'tan başka ilah yoktur. Halim ve Kerim
olandan başka ilah yoktur. Azametli Arşın sahibi noksanlıklardan münezzehtir.
Alemlerin Rabbi Allah'a hamd olsun'' de" buyurdu.
Tuhfe: 10215
7630 da geçmişti.
أخبرنا
الحسين بن
حريث قال
حدثنا الفضل
بن موسى عن
الحسين بن
واقد عن أبي
إسحاق عن
الحارث عن علي
قال قال النبي
صلى الله عليه
وسلم ألا أعلمك
دعاء إذا دعوت
به غفر لك وإن
كنت مغفورا لك
قلت بلى قال
لا إله إلا الله
العلي العظيم
لا إله إلا
الله الحليم
الكريم لا إله
إلا الله
سبحان الله رب
العرش العظيم
قال أبو عبد
الرحمن أبو
إسحاق لم يسمع
من الحارث إلا
أربعة أحاديث
ليس هذا منها
وإنما أخرجناه
لمخالفة
الحسين بن
واقد لإسرائيل
ولعلي بن صالح
والحارث
الأعور ليس
بذاك في
الحديث وعاصم
وضمرة أصلح
منه
[-: 8361 :-] Hz. Ali'nin bildirdiğine
göre Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem): "Her ne kadar bağışlanmış
isen de, onunla dua ettiğinde bağışlanacağıri bir duayı sana öğreteyim
mi?" diye sorunca, ben: "Evet" karşılığını verdim. Allah'ın
Resulü (sallallahu aleyhi ve sellem): "(Aliy) ve (Azım) olan Allah'tan
başka ilah yoktur. Halfm ve Kerim olandan başka ilah yoktur. Allah'tan başka
ilah yoktur. Büyük Arş'ın sahibi noksanlıklardan münezzehtir" buyurdu.
Nesai der ki: Ebu İshak,
Haris'ten sadece dört hadis dinlemiştir. Bu hadis te onlardan değildir. Hadisi,
Hüseyin b. Vakıd'ın İsrail'e ve Alı b. Salih'e olan muhalefeti sebebiyle
zikrettik. Haris el-A'var hadiste zayıftır. Asım b. Damra ondan daha sağlamdır.
Tuhfe: 10040
7630 da tahrici
geçmişti.
ذكر
قول النبي صلى
الله عليه
وسلم قد امتحن
الله قلب علي
للإيمان
7- Resulullah
(s.a.v.)'in Ali için "Allah, Ali'nin Kalbini imanla imtihan Etmiştir"
Buyurması
أخبرنا محمد
بن عبد الله
بن المبارك
قال حدثنا
الأسود بن
عامر قال
حدثنا شريك عن
منصور عن ربعي
عن علي قال
جاء النبي صلى
الله عليه
وسلم أناس من
قريش فقالوا
يا محمد إن
جيرانك
وحلفاءك وإن
أناسا من
عبيدنا قد أتوك
ليس بهم رغبة
في الدين ولا
رغبة في الفقه
إنما فروا من
ضياعنا
وأموالنا
فارددهم
إلينا فقال
لأبي بكر ما
تقول فقال
صدقوا إنهم
لجيرانك
وأحلافك
فتغير وجه
النبي صلى
الله عليه
وسلم ثم قال
لعلي ما تقول
قال صدقوا
إنهم لجيرانك
وحلفاءك
فتغير وجه
النبي صلى
الله عليه
وسلم ثم قال
يا معشر قريش
والله ليبعثن
الله عليكم
رجلا منكم قد
امتحن الله
قلبه للإيمان
فليضربنكم
على الدين أو
يضرب بعضكم فقال
أبو بكر أنا
هو يا رسول
الله قال لا
قال عمر أنا
هو يا رسول
الله قال لا
ولكن ذلك الذي
يخصف النعل
وقد كان أعطى
عليا نعله
يخصفها
[-: 8362 :-] Hz. Ali anlatıyor:
Kureyş'ten bazıları Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'e gelip: "Ey
Muhammed! Biz senin komşuların ve anlaşmalılarınız. Kölelerimizden bazıları
yanına geldiler, ama onlar senin dinine (karşı) bir istek duymuş değildirler.
Onlar sadece kölelikten kaçmak için (sana) gelmişlerdir. Onları bize geri
ver" deyince, Ebu Bekr'e: "Ne dersin?" diye sordu. Hz. Ebu Bekr:
"Doğru söylüyorlar. Onlar senin komşuların ve anlaşmalılarındır"
cevabını verince Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'in yüzünün rengi
değişti, sonra Ali'ye: "Sen ne dersin?" diye sordu. Ali: "Doğru
söylüyorlar. Bunlar komşuların ve anlaşmalılarındır" cevabını verince
Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) Kureyş'e dönüp:
"Ey
Kureyş topluluğu! Allah kendisini iman üzere imtihan ettiği birini üzerinize
gönderecek, bu kişi din uğrunda sizin -veya bazılarınızın- boynunu
vuracaktır" dedi. Ebu Bekr: "0 kişi ben miyim ey Allah'ın
Resulü?" diye sorunca, Allah'ın Resulü: "Hayır" karşılığını
verdi. Hz. Ömer: "O kişi ben miyim ey Allah'ın Resulü?" diye sorunca,
Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) ona da: "Hayır. Bu kişi ayakkabı
tamir eden kişidir" karşılığını verdi. Resulullah (sallallahu aleyhi ve
sellem), ayakkabısını tamir için Ali'ye vermişti.
Diğer tahric: Ebu
Davud (2700); Tirmizi (3715); İbn Hibban (1336).
ذكر
قول النبي صلى
الله عليه وسلم
لعلي إن الله
سيهدي قلبك
ويثبت لسانك
8- Resulullah
(s.a.v.)'in Ali için "Kalbini Doğruya Yöneltip Dilini Sabit Kılar"
Demesi.
أخبرنا عمرو
بن علي قال
حدثنا يحيى
قال حدثنا الأعمش
قال حدثنا
عمرو بن مرة
عن أبي
البختري عن
علي قال بعثني
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم إلى
اليمن وأنا
شاب حديث السن
فقلت يا رسول
الله إنك
بعثتني إلى
قوم يكون
بينهم أحداث
وأنا شاب حديث
السن قال إن
الله سيهدي
قلبك ويثبت
لسانك فما
شككت في قضاء
بين اثنين
[-: 8363 :-] Hz. Ali der ki:
Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) beni Yemen'e göndermek istediğinde
gençtim. Kendisine: "Ey Allah'ın Resulü! Beni, aralarında yaşlıların
olduğu bir topluluğa gönderiyorsun. Ben ise daha gencim" deyince,
"Allah kalbini doğruya yöneltecek ve dilini (hak üzere) sabit
kılacaktır" buyurdu. Bundan sonra iki kişi arasında verdiğim hiçbir
hükümden şüpheye düşmedim.
8364,
8365, 8367, 8368 de tekrar gelecek.
Diğer tahric: İbn Mace
(2310); Ahmed, Müsned (636).
ذكر اختلاف
ألفاظ
الناقلين
لهذا الخبر
أخبرنا علي
بن خشرم قال
أخبرنا عيسى
عن الأعمش عن
عمرو بن مرة
عن أبي
البختري عن
علي قال بعثني
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم إلى
اليمن فقلت
إنك تبعثني
إلى قوم أسن
مني فكيف
القضاء فيهم
فقال إن الله
سيهدي قلبك
ويثبت لسانك
قال فما
تعاييت في
حكومة بعد
[-: 8364 :-] Hz. Ali
bildiriyor: Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) beni Yemen'e gönderince,
ben: "Beni, benden daha yaşlı bir topluluğa gönderiyorsun. Onlar arasında
nasıl hüküm vereceğim?" deyince, "Allah kalbini doğruya yöneltecek ve
dilini (hak üzere) sabit kılacaktır" buyurdu. Bundan sonra verdiğim hiçbir
hüküm sebebiyle ayıplanmadım.
أخبرنا محمد
بن المثنى قال
حدثنا أبو
معاوية قال
حدثنا الأعمش
عن عمرو بن
مرة عن أبي
البختري عن
علي رضى الله
تعالى عنه قال
بعثني رسول الله
صلى الله عليه
وسلم إلى
اليمن لأقضي
بينهم فقلت يا
رسول الله لا
علم لي
بالقضاء فضرب بيده
على صدري وقال
اللهم اهد
قلبه وسدد
لسانه فما
شككت في قضاء
بين اثنين حتى
جلست مجلسي
هذا قال أبو عبد
الرحمن روى
هذا الحديث
شعبة عن عمرو
بن مرة عن أبي
البختري قال
أخبرني من سمع
عليا قال أبو
عبد الرحمن
أبو البختري
لم يسمع من
علي شيئا
[-: 8365 :-] Hz. Ali bildiriyor:
Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) beni Yemen'e aralarında hüküm vermem
için gönderince, ben: "Ey Allah'ın Resulü! Hüküm verme konusunda bilgim
yoktur" dedim. Bunun üzerine Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)
eliyle göğsüme vurdu ve: "Allahım! Kalbini doğruya yönelt ve dilini (hak
üzere) sabit kıl" diye dua etti. Şimdiye kadar iki kişi hakkında verdiğim
hiçbir hüküm sebebiyle şüpheye düşmedim.,,
Nesai der ki: Bu hadisi,
Şu'be, Amr b. Murra'dan, Ebu'l-Bahteri'den o da Hz. Ali'yi dinleyen birinden
rivayet etti. Nesai ekledi: Ebu'l-Bahteri, Hz. Ali'den hadis dinlememiştir.
أخبرنا أحمد
بن سليمان قال
حدثنا يحيى بن
آدم قال حدثنا
شريك عن سماك
بن حرب عن حنش
بن المعتمر عن
علي رضى الله
تعالى عنه قال
بعثني رسول
الله صلى الله
عليه وسلم إلى
اليمن وأنا
شاب فقلت يا
رسول الله
تبعثني وأنا
شاب إلى قوم
ذوي أسنان
لأقضي بينهم
ولا علم لي
بالقضاء فوضع
يده على صدري
ثم قال إن
الله سيهدي
قلبك ويثبت
لسانك يا علي
إذا جلس إليك
الخصمان فلا
تقض بينهما
حتى تسمع من
الآخر كما
سمعت من الأول
فإنك إذا فعلت
ذلك تبين لك
القضاء قال
علي فما اشكل علي
قضاء بعد
[-: 8366 :-] Hz. Ali der ki:
Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) beni Yemen'e göndermek istediğinde
gençtim. Kendisine: "Ey Allah'ın Resulü! Beni, yaşlı bir topluluğa
gönderiyorsun. Ben ise daha gencim. Hüküm verme konusunda bilgim yoktur"
deyince, elini göğsüme koydu ve: "Allah kalbini doğruya yöneltecek ve
dilini (hak üzere) sabit kılacaktır, ey Ali! Yanına iki hasım gelince,
birincisini dinlediğin gibi diğerini de dinlemeden hüküm verme. Eğer böyle
yaparsan nasıl hüküm vereceğini anlarsın" buyurdu.
Hz. Ali der ki:
"Bundan sonra hiçbir zaman hüküm vermede zorlanmadım."
Diğer tahric: Ebu
Davud (3582); Tirmizi (1331); Ahmed, Müsned (690).
ذكر الاختلاف
على أبي إسحاق
في هذا الحديث
أخبرنا أحمد
بن سليمان قال
حدثنا يحيى بن
آدم قال حدثنا
إسرائيل عن
أبي إسحاق عن
حارثة بن مضرب
عن علي قال
بعثني رسول
الله صلى الله
عليه وسلم إلى
اليمن فقلت
إنك تبعثني
إلى قوم هم أسن
مني لأقضي
بينهم فقال إن
الله سيهدي
قلبك ويثبت
لسانك قال
شيبان عن أبي
إسحاق عن عمرو
بن حبشي عن
علي
[-: 8367 :-] Hz. Ali
der ki: Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) beni Yemen'e göndermek
istediğinde: "Beni, hüküm vermem için yaşça benden büyük bir topluluğa
gönderiyorsun" deyince, Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem):
"Allah kalbini doğruya yöneltecek ve dilini (hak üzere) sabit
kılacaktır" buyurdu.
Şeyban, Ebu ishak'tan,
oda Amr b. Habeşi kanalıyla Hz. Ali'den nakletmiştir.
8363 te geçmişti.
أخبرنا
زكريا بن يحيى
قال حدثنا
محمد بن العلاء
قال حدثنا
معاوية بن
هشام عن شيبان
عن أبي إسحاق
عن عمرو بن
حبشي عن علي
رضى الله تعالى
عنه قال بعثني
رسول الله صلى
الله عليه وسلم
إلى اليمن
فقلت يا رسول
الله إنك
تبعثني إلى
شيوح ذوي
أسنان إني
أخاف أن لا
أصيب قال إن الله
سيثبت لسانك
ويهدي قلبك
[-: 8368 :-] Hz. Ali der ki: Allah'ın
Resulü (sallallahu aleyhi ve sellem) beni Yemen'e göndermek istediğinde:
"Ey Allah'ın Resulü! Beni, hüküm vermem içjn yaşlı bir topluluğa
gönderiyorsun. Doğru hüküm verememekten korkuyorum" deyince, Resulullah
(sallallahu aleyhi ve sellem): "Allah kalbini doğruya yöneltecek ve dilini
(hak üzere) sabit kılacaktır" buyurdu.
8363
te geçmişti.
ذكر
قول النبي صلى
الله عليه
وسلم أمرت بسد
هذه الأبواب
غير باب علي
9- Resulullah
(s.a.v.)'in Onun Hakkında "Ali'nin Kapısı Dışmdaki Mescid'e Açılan
Kapıları Kapatmam Emredildi" Buyurması
أخبرنا محمد
بن بشار قال
حدثنا جعفر
قال حدثنا عوف
عن ميمون أبي
عبد الله عن
زيد بن أرقم
قال كان لنفر
من أصحاب رسول
الله صلى الله
عليه وسلم
أبواب شارعة
في المسجد
فقال رسول
الله صلى الله
عليه وسلم
سدوا هذه
الأبواب إلا
باب علي فتكلم
في ذلك أناس
فقام رسول
الله صلى الله
عليه وسلم
فحمد الله
وأثنى عليه ثم
قال أما بعد
فإني أمرت بسد
هذه الأبواب
غير باب علي
فقال فيه
قائلكم والله
ما سددته ولا
فتحته ولكني أمرت
بشيء فاتبعته
[-: 8369 :-] Zeyd b. Erkam'ın
bildirdiğine göre, Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'in ashabından
bazılarının Mescid'e açılan kapıları vardı. Allah'ın Resulü (sallallahu aleyhi
ve sellem): "Ali'nin kapısı dışındaki kapılarz kapatınız" buyurunca
bazıları bu konuda konuşmaya başladı. Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)
kalkıp Allah'a hamdü sena ederek: "Ali'nin kapısı dışındaki kapılan
kapatmakla emrolundum. Bazılarınız bu konuda ileri geri konuştu. ValIahi onun
kapısını ne ben açtım, ne de ben kapattım. Bana bir şey emredildi, ben de
verilen emre uydum" buyurdu.
Diğer tahric: Ahmed,
Fedail (985); Hakim (3/125); İbnu'l-Cevzi, Mevduat (1/365); Ahmed, Müsned
(19287).
ذكر
قول النبي صلى
الله عليه
وسلم ما أنا
أدخلته
وأخرجتكم بل
الله أدخله
وأخرجكم
10- Resulullah
(s.a.v.)'in Ali Hakkında "Ben O'nu içeriye Alıp Sizi Çıkarmadım, Allah Onu
içeriye Ahp Sizi Çıkardı" demesi.
قرأت على
محمد بن
سليمان لوين
عن بن عيينة
عن عمرو بن
دينار عن أبي
جعفر محمد بن
علي عن إبراهيم
بن سعد بن أبي
وقاص عن أبيه
ولم يقل مرة
عن أبيه قال
كنا عند النبي
صلى الله عليه
وسلم وعنده
قوم جلوس فدخل
علي فلما دخل
خرجوا فلما
خرجوا
تلاوموا
فقالوا والله
ما أخرجنا وأدخله
فرجعوا
فدخلوا فقال
والله ما أنا
أدخلته وأخرجتكم
بل الله أدخله
وأخرجكم
[-: 8370 :-] İbrahım b. Sa'd b. Ebi
Vakkas, babasından -bir defasında da babasını zikretmeden rivayeti yapmıştır-
naklediyor: Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'in yanındaydık ve bir
topluluk ta yanında oturuyordu. Hz. Ali girince topluluk dışarıya çıktı;
birbirlerini kınayıp: "Valiahi! Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)
bizim çıkmamızı ve onun girmesini söylemedi" deyip tekrar girdiler.
Allah'ın Resulü (sallallahu aleyhi ve sellem): "ValIahi! Ben onu içeriye
alıp sizi çıkarmadım, Allah onu içeriye alıp sizi çıkardı" buyurdu.
Tuhfe: 3842
8096 da geçmişti.
أخبرنا أحمد
بن يحيى قال
حدثنا علي بن
قادم قال
أخبرنا
إسرائيل عن
عبد الله بن
شريك عن الحارث
بن مالك قال
أتيت مكة
فلقيت سعد بن
أبي وقاص فقلت
هل سمعت لعلي
منقبة قال كنا
مع رسول الله
صلى الله عليه
وسلم في
المسجد فنودي
فينا ليلا
ليخرج من المسجد
إلا آل رسول
الله صلى الله
عليه وسلم وآل
علي قال
فخرجنا فلما
أصبح أتاه عمه
فقال يا رسول
الله أخرجت
أصحابك
وأعمامك
وأسكنت هذا الغلام
فقال رسول
الله صلى الله
عليه وسلم ما
أنا أمرت
بإخراجكم ولا
بإسكان هذا
الغلام إن الله
هو أمر به قال
فطر عن عبد
الله بن شريك
عن عبد الله
بن الرقيم عن
سعد أن العباس
أتى النبي صلى
الله عليه
وسلم فقال
سددت أبوابنا
إلا باب علي
فقال ما أنا
فتحتها ولا
سددتها قال
أبو عبد
الرحمن عبد
الله بن شريك
ليس بذلك
والحارث بن
مالك لا أعرفه
ولا عبد الله
بن الرقيم
[-: 8371 :-] Haris b. Malik der ki:
Mekke'ye gidip, Sa'd b. Ebi Vakkas'ı bularak: "Hz. Ali'ye ait bir menkibe
duydun mu?" diye sorduğumda şöyle karşılık verdi: Bir gece Resulullah
(sallallahu aleyhi ve sellem) ile Mescid'deyken bize: "Muhammed
(sallallahu aleyhi ve sellem)'in ve Ali'nin ailesi dışındaki herkes dışarı
çıksın" dendi. Sabah olunca Hz. Ömer Resulullah (sallallahu aleyhi ve
sellem)'e gidip:
"Ey
Allah'ın Resulü! Ashabını ve amcalarını dışarı çıkarıp bu çocuğu oturttun"
dedi. Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem): "Ne sizin dışarıya
çıkmanızı, ne de bu çocuğun içeride kalmasını ben emretmedim. Bunu Allah
emretti" buyurdu. Fıtr, o Abdullah b. Şerık'ten, Abdullah b.
er-Rukaym'dan, oda Sa'd'dan naklediyor: Abbas, Resulullah (sallallahu aleyhi ve
sellem)'e gidip:
"Bütün kapılarımızı
kapattırdın, sadece Ali'nin kapısını bıraktın" deyince, Allah'ın Resulü
(sallallahu aleyhi ve sellem): "O kapıyı ne açan, ne de kapatan ben
değilim" buyurdu.
Nesai der ki:
"Abdurrahman b. Şerik hadis te zayıftlr. Haris b. Malik'i ve Abdullah b. er-Rukaym'ı
ise tanımıyorum.
Tuhfe:6049
Diğer tahric:
İbnu'l-Cevzi, Mevduat (1/363).
أخبرني
زكريا بن يحيى
قال حدثنا عبد
الله بن عمر
قال حدثنا
أسباط عن فطر
عن عبد الله
بن شريك عن
عبد الله بن
الرقيم عن سعد
نحوه
[-: 8372 :-] Abdullah b. er-Rukaym,
Sa'd'den buna benzer bir rivayette bulundu.
Diğer tahric:
İbnu'l-Cevzi, Mevduat (1/363); Ahmed, Müsned (1511).
أخبرني محمد
بن وهب قال
حدثنا مسكين
قال حدثنا
شعبة عن أبي
بلج عن عمرو
بن ميمون عن
بن عباس وأبو
بلج هو يحيى
بن أبي سليمان
قال أمر رسول الله
صلى الله عليه
وسلم بأبواب
المسجد فسدت
إلا باب علي
[-: 8373 :-] Yahya b. Ebi Süleyman
der ki: Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem), Hz. Ali'nin kapısı hariç,
Mescid'e açılan bütün kapıların kapatılmasını emredip kapattırdı.
8355
te geçmişti.
أخبرنا محمد
بن المثنى قال
حدثنا يحيى بن
حماد قال
حدثنا الوضاح
قال حدثنا
يحيى قال
حدثنا عمرو بن
ميمون قال قال
بن عباس وسد
أبواب المسجد
غير باب علي
فكان يدخل
المسجد وهو
جنب وهو طريقه
ليس له طريق
غيره
[-: 8374 :-] İbn Abbas der ki:
Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem), Hz. Ali'nin kapısı hariç, Mescid'e
açılan bütün kapılar kapatıldı. Hz. Ali başka kapısı olmadığından, Mescid'den
cünüp olarak geçerdi.
8355
te geçmişti.